Kutsal Ruh’un Yönetiminde Yaşamak
25 Mayıs 2014
Galatyalılar 5:13-25
Kardeşler, siz özgür olmaya çağrıldınız. Ancak özgürlük benlik için fırsat olmasın. Birbirinize sevgiyle hizmet edin. Bütün Kutsal Yasa tek bir sözde özetlenmiştir: “Komşunu kendin gibi seveceksin.” Ama birbirinizi ısırıp yiyorsanız, dikkat edin, birbirinizi yok etmeyesiniz! Şunu demek istiyorum: Kutsal Ruh’un yönetiminde yaşayın. O zaman benliğin tutkularını asla yerine getirmezsiniz. Çünkü benlik Ruh’a, Ruh da benliğe aykırı olanı arzular. Bunlar birbirine karşıttır; sonuç olarak, istediğinizi yapamıyorsunuz. Ruh’un yönetimindeyseniz, Yasa’ya bağımlı değilsiniz. Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği’ni miras alamayacaklar. Ruh’un ürünüyse sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir. Bu tür nitelikleri yasaklayan yasa yoktur. Mesih İsa’ya ait olanlar, benliği, tutku ve arzularıyla birlikte çarmıha germişlerdir. Ruh sayesinde yaşıyorsak, Ruh’un izinde yürüyelim.
Pavlus Galatya Kilisesine yazdığı mektubun önceki bölümlerde Tanrı’nın elçisi olarak Galatya Kilisesi’ne duyurduğu İncil’in gerçek ve tek doğru haber olduğunu önemle hatırlatıyor. Kendisini Yeruşalim’deki ileri gelen elçilerin de onayladığını belirtiyor. Galatya kilisesinin nasıl bu kurtaran İncil’in öğretisinden dönüp yanlış ve helâka götüren öğretilere döndüklerine şaşıyor. Onlara şeriata ya da insanın iyi işlerine göre mi yoksa sadece Mesih’e iman ederek mi Kutsal Ruh’u aldıklarını soruyor.
Tanrı’nın önünde doğru olmanın ancak Mesih’e iman edip günahlarımızın bağışlanarak mümkün olduğunu; Ne insansal doğru yaşayışımızın ne de dinsel kuralların bizi Tanrı’nın kutsallığına ortak yapamayacağını belirtir.
Pavlus Galatya Kilisesi’ne önemli bir mesaj veriyor. Galatya Kilisesi nasıl bir kiliseydi kısaca bakalım. Galatya günümüzün Ankara ve Çorum çevresinde bulunur. Galatya Kilisesi Pavlus’un müjdelediği bir kiliseydi. Öncelikle Pavlus ve Onunla birlikte hizmet eden kardeşler ilk defa oraya müjdeyi götürdüler. Orada hem putperest hem de Yahudi halkı bir arada bulunuyordu.
Müjdeyi götürdüklerinde insanlar hem şifa aldılar hem de Kutsal Ruh’u aldılar. Tanrı’yla aralarında şimdiye kadar hep bir örtü vardı. İsa’nın ismini duyduklarında ilk kez bu örtü kalktı ve Kutsal Ruhtan yeniden doğdular. Tanrı’nın sevgisi ve Ruh’u onların yaşamına karşılıksız olarak aktı. İyiliklerinin sonucu olmadı bu.
İşte böylesi bir durumda olan topluluğa yıllar sonra yeni öğretilerin ve dinsel kuralların girdiğini işiten Pavlus Galatya Kilisesi’ni uyarıyor. Siz Tanrı’nın Ruhu’nu ve bağışlamasını sırf İsa’ya iman ederek mi aldınız yoksa insansal sevginiz, doğruluğunuz ve iyi işleriniz sayesinde mi aldınız diye soruyor. İşte zamanla Galatya Kilisesi bu şekilde eski dinsel kurallara dönüyor. Hatta İsa Mesih ismiyle bile yanlış öğretiler veriyordu. Pavlus kiliseye bir öğütte bulunuyor. Aslında dinsel kurallar doğru yaşamamız için koyuluyor gibi görünse de bunlarla Tanrının önüne doğru kılınamayacağımızı bildiriyor. Çünkü bir çok kuralı kendi gücümüzle yerine getiremeyiz.
Aslında Pavlus şunu belirtmek istiyor. İsa Mesih’in bizim günahlarımız için olan çarmıhtaki ölümü, acıları ve dirilişi sayesinde Lütufla kurtuluyoruz.
Peki, Lütufla kurtulduk diye iyi işleri ret edip günahta mı yaşayalım Pavlus galatya kilisesiyle birlikte bize ’de hatırlatmada bulunuyor Özgürlüğünüz bencil tutkulara dönmesin. Dünya öğretileri ve tutkuları ölüme götürür ama İsa Mesih’in sözleri bize sonsuz yaşama verir.
Büyük öğretmenimiz İsa Mesih söylediğini yapmasaydı biz de yapamazdık. Hamdolsun ki O kendi buyruğunu yerine getirmiştir. Efendi olduğu halde alçak gönüllü bir hizmetkâr gibi yaşamıştır.
Biz de O’nun gibi komşumuzu kardeş sevgisiyle sevelim. Bazen bencil taraflarımız öne çıkıyor ama bu bize zarar verir; bu yolda telef oluruz. Rab’bin bereketinin bize akması için bizi onaran tarafa dönmeliyiz. İsa Mesih bizi uyanık saklasın. Yani Kutsal Ruh’un denetiminde yaşarsak asla benliğin tutkularını yerine getirmeyiz. Bizim zaferimiz Kutsal Ruh’un hayatımızda etkin olmasıyla gerçekleşir. Çünkü Tanrı’nın Ruh’u güçlüdür, Tanrı’nın Ruhunda güç, sevgi ve nefsi esir etme gücü vardır. Bereket, sevinç, yumuşaklık, alçak gönüllülük, ve esenlik vardır. Öyleyse Tanrı’nın Ruhu benliğin tutkularını öldüremez diye düşünmeyelim! Kutsal Ruh’un bizde işlemesine izin verdiğimizde Tanrının amacı bizde etkin olur.
Unutmayalım ki Ruh’la benlik birbirine zıttır. Benliğin tutkularını Tanrı’nın Ruhu’yla yenme gücümüz vardır. Pavlus’un uyardığı gibi Ruh’a dayalı bir hayat sürdürelim. Kutsal Ruh’un hayatımıza etkin olması için dua edelim. Kutsal Ruh’un içimizde yaşaması ve Mesih’in sözlerini tutmakla gerçek Hristiyan oluruz.
Tanrının sözü bedenin arzularını sayarken putperestlikten bahsediyor. Putperestlik sadece putların önünde eğilerek onlardan medet ummak değildir. Bağımlılıklarımız da putperestliktir. Rab bizi bunlardan temizlesin ve bizi uyanık saklasın. Bunlarda yaşarsak Ruh’u memnun etmemiş oluruz. Hem ışığımız etkisiz, hem de Tanrı’nın egemenliğine girme umudumuz tehlikeye girer. Rab bizi sıkı saklasın çünkü ödülümüzü Mesih’ten alacağız. O yüzden dünyadan medet ummayalım. Benden arzularında yaşayan imanlılar aynı zamanda Kilisenin ışığını da söndürürler. Işıksız bir Kiliseyi Tanrının yargılayacağını vahide okumaktayız.
Bedenimizin kurtulup izetle değişmesini bekliyoruz. Bedenin ölüme götüren günah arzuları bize egemen olmasın; Ruh bizde egemen olsun. Ruh’un ürünleri bellidir. Ruh size kılavuzluk ediyorsa özgürsünüz demektir. Kılavuzunuz Tanrı’ysa ne mutlu size. Mesih İsa’ya ait olanlar aslında benliğe ölmüşlerdir ama hâlâ bedende yaşadığımız için yüzümüzü bizi kutsal kılan Ruh’a çevirmemiz gerekir. Artık benliğe değil Kutsal Ruh’a bağlıyız. Ona bağlı olmak gökteki egemenliğe girmemizin için güçlü bir güvencedir.
İsa bizi tutsak eden günahı tutsak kıldı.
Babaya itaat eden kutsal Ruhunu içimize göndererek bize verdi. Baba’yı memnun eden bu güç artık içimizdedir. Bu sayede artık benlikte yaşamaya esir değiliz. Bilakis kutsallıkta yaşayıp Tanrı’yı memnun etme gücümüz vardır.
Ruh’un denetimindeyseniz benliğin işlerini asla yerine getirmezsiniz ayeti bugün bizim ayetimiz olsun. Rab hepinizi bereketlesin.
Dirisu Kilisesi
Bedri Peker
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!