Ancak İsa Mesih Aracılığı İle Tanrı’yı Tanırız

12 Ocak 2014

Allah’ımız yaşam veren gerçek kaynaktır. O yaşayan ırmak gibidir. O’nun her şeyi güzeldir ve bizi kendi benzerliğinde değiştirmek için O kutsal Olanı gönderdi. O’nun ikinci gelişine kadar O’nu ilan edelim, O’nu yüceltelim diye O’nu gönderdi. Kutsal Kitap’ta tanrısal sözü bize ulaştırdı. O’na tapınıyoruz. Gerçek Allah’a, gerçek Baba’ya ait olduğumuza imanımız olsun. Kutsal Kitap ve peygamberlikler içinde Mesih’in gelişine dair birçok tanıklık vardır.

1.Korintliler 1:30-31
Ama siz Tanrı sayesinde Mesih İsa’dasınız. O bizim için tanrısal bilgelik, doğruluk, kutsallık ve kurtuluş oldu. Bunun için yazılmış olduğu gibi, “Övünen, Rab’le övünsün.”

Biz Oğul sayesinde Tanrı’dayız. O bizim için gerçek bilgeliktir. Gerçek bilgelik Tanrı’yla yüz yüze görüşmek, O’nu tanımaktır. İsa Mesih’in O’ndan çıkan öz cevheri olduğuna iman ettiğimizde Kutsal Ruh içimize girip bize Tanrı’yı tanıtıyor.

1.Korintliler 2:10-16
Oysa Tanrı Ruh aracılığıyla bunları bize açıkladı. Çünkü Ruh her şeyi, Tanrı’nın derin düşüncelerini bile araştırır. İnsanın düşüncelerini, insanın içindeki ruhundan başka kim bilebilir? Bunun gibi, Tanrı’nın düşüncelerini de Tanrı’nın Ruhu’ndan başkası bilemez. Tanrı’nın bize lütfettiklerini bilelim diye, bu dünyanın ruhunu değil, Tanrı’dan gelen Ruh’u aldık. Ruhsal kişilere ruhsal gerçekleri açıklarken, Tanrı’nın lütfettiklerini insan bilgeliğinin öğrettiği sözlerle değil, Ruh’un öğrettiği sözlerle bildiririz. Doğal kişi, Tanrı’nın Ruhu’yla ilgili gerçekleri kabul etmez. Çünkü bunlar ona saçma gelir, ruhça değerlendirildikleri için bunları anlayamaz. Ruhsal kişi her konuda yargı yürütebilir, ama kimse onun hakkında yargı yürütemez. “Rab’bin düşüncesini kim bildi ki, O’na öğüt verebilsin?” Oysa biz Mesih’in düşüncesine sahibiz.

Hangimiz bir başkasının ruhumuzu tam olarak bilmesini ister? Burada insani düşünceyle tanrısal düşünce arasındaki farkı görüyoruz. Bu Tanrı’nın derin merhametinden gelen bir şeydir.

Mısır’dan Çıkış 34:5-6
RAB bulutun içinde oraya inip onunla birlikte durdu ve adını RAB olarak açıkladı. Musa’nın önünden geçerek, “Ben RAB’bim” dedi, “RAB, acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık Tanrı.

İsa RAB’bin kendisidir. İsa gelince bizim bilgeliğimiz oldu. Bize Tanrı’yı tanıttı, kendimizi bize tanıttı, günahlarımızı gösterdi. Tanrı’nın krallığı sevgi ve sevinç krallığıdır. O’nun krallığında asla acı, keder, üzüntü, şehvet ve murdar şeyler olamaz. Tanrı’nın krallığı esenlik krallığıdır. Şeytan’ın krallığı ise karanlık krallığıdır.

Rab’bin sözüne önem verelim. Yüreklerimizi nadasa bırakalım öyle ki sözü kabul eden, yumuşak bir yürek olsun. Çobanlıktan gelen birisi olduğum için nadasın nasıl yapıldığını ve ne işe yaradığını bilirim. Nadas edilmek istenen toprak önce sabanla alt üst edilir. Böylece dıştaki dikenli otlar derinlere gömülür ve yaz boyunca güneşin kavurmasıyla kurur giderler. Sonra sonbaharda toprağın özlemle beklediği yağmur toprağı yumuşacık yaptığında artık tohum ekilmeye hazır hale gelir. Yüreğimiz de böyle olursa Rab’be hizmet etmek sevinç verir. Kutsal Ruh’la yaşamak büyük bir sevinçtir.

Ancak Kutsal Kitap okumalı, anlamalı ve sevinmeliyiz. Yüreğimiz O’nun varlığıyla dolmalıdır. Ancak o zaman bunun tadına varabiliriz. Tanrı’nın sözü bir tohum gibi yüreğimize ekilmelidir. Ancak o zaman ürün verebiliriz.

Bu yüzden Rab’bin sözüne önem vermeliyiz. Kutsal Ruh’u alan bizler Rab İsa Mesih’in kutsallığına her şeyden fazla dikkat etmeliyiz ki Ruh incinmesin. İsa şöyle dedi: Müjdelediğinizde sizi dinleyen beni dinlemiş olur, beni dinleyen de beni göndereni dinlemiş olur. Rab kendine gelen herkese kucak açar, kendisine karşı duranı ise gerçekten yargılar. Rab’bin Ruhu’nun dokunduğu her yer iyileşir. Rab İsa Mesih sizleri çok bereketlesin.

Dirisu Kilisesi

Adem Baytekin

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın