Sahte Öğretilere Karşı Uyarı

05 Ağustos.2012

Elçilerin İşleri 20: 17-38
Pavlus, Milet’ten Efes’e haber yollayarak kilisenin ihtiyarlarını yanına çağırttı. Yanına geldikleri zaman onlara şöyle dedi:

“Asya İli’ne ayak bastığım ilk günden beri, sizinle bulunduğum bütün süre boyunca, nasıl davrandığımı biliyorsunuz. Yahudiler’in kurduğu düzenlerden çektiğim sıkıntıların ortasında Rab’be tam bir alçakgönüllülükle, gözyaşları içinde kulluk ettim. Yararlı olan herhangi bir şeyi size duyurmaktan, gerek açıkta gerek evden eve dolaşarak size öğretmekten çekinmedim. Hem Yahudiler’i hem de Grekler’i, tövbe edip Tanrı’ya dönmeye ve Rabbimiz İsa’ya inanmaya çağırdım.

“Şimdi de Ruh’a boyun eğerek Yeruşalim’e gidiyorum. Orada başıma neler geleceğini bilmiyorum. Ancak Kutsal Ruh, beni zincirler ve sıkıntıların beklediğine dair her kentte beni uyarıyor. CANIMI HİÇ ÖNEMSEMİYORUM, ONA DEĞER VERMİYORUM. YETER Kİ YARIŞI BİTİREYİM VE RAB İSA’DAN ALDIĞIM GÖREVİ, TANRI’NIN LÜTFUNU BİLDİREN MÜJDE’YE TANIKLIK ETME GÖREVİNİ TAMAMLAYAYIM.

“Şimdi aralarında dolaşıp Tanrı’nın Egemenliği’ni duyurduğum sizlerden hiçbirinin yüzümü bir daha görmeyeceğini biliyorum.Bu yüzden bugün size şunu açıkça söyleyeyim: Ben kimsenin uğrayacağı cezadan sorumlu değilim.Tanrı’nın isteğini size tam olarak bildirmekten çekinmedim.Kendinize ve Kutsal Ruh’un sizi gözetmen olarak görevlendirdiği bütün sürüye göz kulak olun. Rab’bin kendi kanı pahasına sahip olduğu kiliseyi gütmek üzere atandınız. Ben gittikten sonra sürüyü esirgemeyen yırtıcı kurtların aranıza gireceğini biliyorum. Hatta öğrencileri kendi peşlerinden sürüklemek için sizin aranızdan da sapık sözler söyleyen kişiler çıkacak. Bunun için uyanık durun. Üç yıl boyunca, aralıksız, gece gündüz demeden, gözyaşı dökerek her birinizi nasıl uyardığımı hatırlayın.

“Şimdi sizi Tanrı’ya ve O’nun lütfunu bildiren söze emanet ediyorum. Bu söz, sizi ruhça geliştirecek ve kutsal kılınmış olan bütün insanlar arasında mirasa kavuşturacak güçtedir. Ben hiç kimsenin altınına, gümüşüne ya da giysisine göz dikmedim. Siz de bilirsiniz ki, bu eller hem benim, hem de benimle birlikte olanların gereksinmelerini karşılamak için hizmet etmiştir.Yaptığım her işte sizlere, böyle emek vererek güçsüzlere yardım etmemiz ve Rab İsa’nın, ‘Vermek, almaktan daha büyük mutluluktur’ diyen sözünü unutmamamız gerektiğini gösterdim.”

Pavlus bu sözleri söyledikten sonra diz çöküp onlarla birlikte dua etti.Sonra hepsi acı acı ağlayarak Pavlus’un boynuna sarıldılar, onu öptüler.Onları en çok üzen, “Yüzümü bir daha görmeyeceksiniz” demesi oldu. Sonra onu gemiye kadar geçirdiler.

Pavlus daha önce Efes’te İsanın Müjdesini duyurmuş Rab İsanın ismiyle mucizeler yapmış ve Efeste ilk Kiliseyi kurmuştu. O zamanlar Efesliler putperest bir halktı. Günahın çok yoğun olduğu bir kentti.

O dönem Pavlus müjdelerken ona hem Yahudi din adamları hem de Putperes olan Artemis yanlıları karşı çıktılar.Mesih İnancını yaydığı için onu ve Onunla hizmet eden kardeşleri öldürmeye çalışıp kentte büyük kargaşalık çıkardılar. Fakat Rab onları korudu.

Pavlus Efes’te toplamda dört yıl kalmış Kilisenin büyümesini sağlamıştı.Daha sonra başka şehir ve yerlere Kilise kurmaya ve mesihi duyurmaya gitmişti.

Yılar sonra Elçi Pavlus yeruşalime giderken tekkrar efese uğrayıp kardeşleri görüp onları Rab yolunda cesaretlendirmek ve son defa görmek istedi. Çünkü Kutsal Ruh bir çok zaman Pavlusun Rab İsa ya olan hizmetinden dolayı tutuklanıp Hapse atılacağını peygambelere vahiyle acıklamıştı. Pavlusta Mesihin tanıklığına olan hizmetinden dolayı bundan çekinmeyerek bu yoldan dönmedi.Kendisi Yeruşalime gidince Yahudilerin Şikayetinden dolayı Romalılar tarafından Tutuklanacaktı ve böyle oldu.

İşte Pavlus Yeruşalime gitmeden Efes Kilisesinde hizmet eden Gözetmen ve görevlire.

CANIMI HİÇ ÖNEMSEMİYORUM, ONA DEĞER VERMİYORUM. YETER Kİ YARIŞI BİTİREYİM VE RAB İSA’DAN ALDIĞIM GÖREVİ, TANRI’NIN LÜTFUNU BİLDİREN MÜJDE’YE TANIKLIK ETME GÖREVİNİ TAMAMLAYAYIM.

‘Ben, bu zaman boyunca size Mesih’i öğrettim ama şimdi Kutsal Ruh’a boyun eğerek Yeruşalim’e gidiyorum’ dedi. Burada anahtar yukardaki 24. ayettir. Ne yapıp edip İsa Mesih’in verdiği İncili yayma görevini tamamlamak istiyordu. Tek amacı kilisenin yanlış sapkın öğretilere karşı korunması ve Rab’bin ona verdiği hizmeti yerine getirmekti. Pavlus kiliseyi korumanın önemli olduğunu ordaki Kilise gözetmeni ve görevlilere de anlatı.

Rabin Kilisesinin doğruluk ve kutsalıkta büyümesi çok önemlidir.

Daha öncede Rab Petrusa kiliseyi korumasını ve korlamasını kast ederek koyunlarıma iyi bak diye üç kere Petrusa uyarıda bulunmuştu.

Kendi kanı pahasına kiliseyi koruyan İsa Mesih gibi biz de kiliseyi korumalıyız. Önce İhtiyar Heyeti, gözetmenler, Çoban olmak üzere tüm kilise üyelerinin bu konuda sorumlukları vardır.

Kardeşler gerçekten de kilise Mesih’e aittir. Kimse kilise bir kurumdur demesin. Kilise yüzde yüz Mesih’e aittir ve Mesih’in kanıyla yıkanmıştır, Mesih İsa’yı görecektir. Mesih’in doğruluğuna kavuşmalıdır yoksa kör topal bir kilise olur.

Kayadan su çıkaran, gökten man yağdıran, beş bin kişiyi doyuran Mesih’tir. Bu gibi fiziksel ihtiyaçlarımız bizi mesihten uzaklaştıracak şekilde kaygılandırmasın. İsa Mesih’in Yaşam Kitap’ında adımız var mı diye kaygılanalım. Hepimiz görkemli bedenlere kavuşup göğe alınacağız. Onun için Pavlus diyor ki ‘canıma değer vermiyorum, yeterki iyi haberin müjdecisi olayım’.Bizde Tanrı’nın işine değer veren bir kilise olalım.

2.Timoteus 4: 6-9
Çünkü kanım adak şarabı gibi dökülmek üzere. Benim için ayrılma zamanı geldi.Yüce mücadeleyi sürdürdüm, yarışı bitirdim, imanı korudum.Bundan böyle doğruluk tacı benim için hazır duruyor. Adil yargıç olan Rab o gün bu tacı bana, yalnız bana değil, O’nun gelişini özlemle beklemiş olanların hepsine verecektir.

Pavlus hem krallara, hem sıradan halka, hem de düşkünlere Tanrı’nın yüce lütfunu, kurtuluş haberini ilan etti. Tarih’te Pavlus’un başı kesilerek şehit edildiği söylenir.Pavlus şimdi taçlanmış olarak Rabin yanındadır. İsa Mesih imanı için yüce mücadeleyi sürdüren herkese bu tacı takacaktır.

İmanımızı koruyalım; Rab bizi uyanık saklasın. Burada gurbette yaşıyoruz. Çok zengin olsak da cennete hiçbir şey götüremeyeceğiz onun için biz tacın peşinden koşalım, önemli olan odur. Dikkat edelim, lekeli elbiseyle tacı alamayız. Rab biz buradayken bizi kanıyla yıkasın.

KiliseKutsalıkta Rabbe göre büyüsün. Bu öğüt başta gözetmenler olmak üzere her birimize de verilmiştir. Yüreğimizde kardeşlerle sevgi bağımız olsun.

Dirisu Kilisesi

Bedri Peker

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın