Bizim İçin Uykudan Uyanma Zamanıdır

07 Temmuz 2013

Yaşamımızın kaynağı Rabbimiz’e şükrediyoruz. Oğul’daki yaşam Ruh’u hepimizi doldursun, teselli ve teşvik etsin. Tanrı sözü O’nu tanımamız, O’nun varlığına sahip olmamız için yazıldı. Rab’bin sözü Kutsal Ruh’un sözüdür. Rab’bin Ruhu’ndan doğan her çocuğun yüreği mühürlenmiştir. Mutluyuz, şükrediyoruz.

Romalılar 13:11-14
Bunu, yaşadığınız zamanın bilincinde olarak yapın. Artık sizin için uykudan uyanma saati gelmiştir. Çünkü şu anda kurtuluşumuz ilk iman ettiğimiz zamankinden daha yakındır. Gece ilerledi, gündüz yaklaştı. Bunun için karanlığın işlerini üzerimizden atıp ışığın silahlarını kuşanalım. Çılgınca eğlenceye ve sarhoşluğa, fuhşa ve sefahate, çekişmeye ve kıskançlığa kapılmayalım. Gün ışığında olduğu gibi, saygın bir yaşam sürelim. Rab İsa Mesih’i kuşanın. Benliğinizin tutkularına uymayı düşünmeyin.

Acaba Pavlus neden böyle bir uyarı yapma gereği duydu? En başından bakalım.

Romalılar 1:8
İlkin hepiniz için İsa Mesih aracılığıyla Tanrım’a şükrediyorum. Çünkü imanınız bütün dünyada duyuruluyor.

Pavlus Tanrı’yı yücelttikleri için bütün kilise için şükrediyor. Ancak bu kilise bir süre sonra bir takım denemelerden geçerek zayıflıyor. Yeniden doğduğunda her şey güzeldi, kilise esenlik içindeydi, Rab’be hizmet ediyordu. Zamanla bu kilise gittikçe dünyadan etkilenerek pasifleşmeye başladı ve diri sevinci gün geçtikçe söndü.

Ruhsal uyku çok tehlikeli bir şeydir. Rab’bin sözü ne demek istiyor? Ruhsal uykudan uyanma vaktidir diyor. İnsana fiziksel olarak uyku bastığında artık sürekli olarak uyumak ister. Belli bir sınıra geldiğinde artık uyku onu zorlamaya başlar ve sonunda kişi dayanamayarak uyur. Uykudan uyandığında ise saatler geçmiş olduğu halde kişi bunu algılayamaz. Bir bakıma uyku onu her türlü tehlikeye karşı savunmasız hale getirmiştir. Ruhsal olarak uykuya daldığımızda da benzer şekilde etkisiz hale getirilmiş oluruz. Bu nedenle ruhsal uyku çok tehlikeli bir şeydir. Rab’le ruhta birleşen her birimiz ömrümüzün sonuna kadar ona sadık kalmalıyız.

Peki bu sevinci bizden Rab mi alıyor? Asla! Bunu Rab’bin önüne başka şeyleri koyarak uzaklaşmakla kendimiz yapıyoruz. Bu bize ruhsal uyku ve fakirlik getirir. Dünyanın sonuna kadar elimizden tutan Rab’dir. İnsanlar gece uyurlar. Gündüz uyumak yaradılışa terstir. Ruhsal olarak ise hiç uyumamamız, her zaman uyanık kalmamız gerekir. Çünkü biz gündüz çocuklarıyız. Bizim için gece yoktur. Bu nedenle de her zaman uyanık olmamız gerekir. Uyanık olduğumuz zaman yaklaşan zorlukları görür ve bunlardan sakınabiliriz. Uyurken ise bunu yapamayız; gafil avlanırız.

Uyanık bulunduğumuz sürece Rab’bin sözüyle beslenmeliyiz. Rab’bin sözü bize yaşam verir bizi diriltir, bizi korur. Rab’bin sözünü okumazsak Rab’le sevinemeyiz ve meşalemiz yavaş yavaş sönmeye başlar.

Rab yakında gelecektir. Kutsal Kitap’ta söylediği gibi “gece ilerledi, gündüz yaklaştı”. Uyanık olmalıyız. Kimimiz kırk yıl, kimimiz beş yıl önce yeniden doğduk. Bu yıllar geçtikçe Rab’be yaklaşıyoruz. Rab’bin bizi çağırması her geçen gün daha da yaklaşmaktadır.

Mezmur 18:35
Bana zafer kalkanını bağışlarsın, Sağ elin destekler, Alçakgönüllülüğün yüceltir beni.

Rab bizde yücelsin. Rab’de yaşamanın sevinci tarif edilemez. Başka yerde bin gün geçirmektense Rab’bin evinde bir gün geçirmek daha iyidir. Rab’de her gün büyüyelim. Rab’be benzer olmalıyız. Bu ayette belirtildiği gibi Rab bize yücelik verdi. O’nun için biz dünyadakiler gibi kaygısız yaşayamayız. Rab kutsaldır. Bu yüzden O’nun bize verdiği bu yücelikle O’nu yüceltelim. Tamamen temizlenelim, öyle ki Rab bizde görünsün.

Romalılar 12:1
Öyleyse kardeşlerim, Tanrı’nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal, Tanrı’yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.

Rab’bin sözü bizi uyarıyor. Önce bedenimizle, canımızla, ruhumuzla birlikte kendimizi Rab’be sunmamızı söylüyor. İbrahim İshak’ı Rab’be diri kurban olarak sundu. Rab ona soyunu deniz kumu kadar yapacağı vaadini verdi ve bu vaat İsa Mesih aracılığıyla bize kadar ulaştı.

Kendinizi bu sapkın kuşaktan sakının. İçimizde Rab’bi üzecek ne var iyice bakalım. Şikayet dolu sözlerimiz olmasın, kardeşleri kötülemeyelim, dilimiz temiz konuşsun, gözlerimiz temiz baksın. Bugün Rab’bin sözü bize bunu söylüyor. Hayatımıza dikkat edelim.

Yaratılış 35:1-5
Tanrı Yakup’a, “Git, Beytel’e yerleş” dedi, “Ağabeyin Esav’dan kaçarken sana görünen Tanrı’ya orada bir sunak yap.” Yakup ailesine ve yanındakilere, “Yabancı ilahlarınızı atın” dedi, “Kendinizi arındırıp giysilerinizi değiştirin. Beytel’e gidelim. Sıkıntı çektiğim günlerde yakarışımı duyan, gittiğim her yerde benimle birlikte olan Tanrı’ya orada bir sunak yapacağım.” Böylece herkes yabancı ilahlarını, kulaklarındaki küpeleri Yakup’a verdi. Yakup bunları Şekem yakınlarında bir yabanıl fıstık ağacının altına gömdü. Sonra göçtüler. Çevre kentlerde yaşayan halk peşlerine düşmedi, çünkü hepsini Tanrı korkusu sarmıştı.

Kenan diyarı Tanrı’dan nefret eden insanların yaşadığı bir yerdi. Bu ayetleri Yakup’taki Ruh’un sezgisi anlatmıştır. Bu sözler dört bin yıl önce yazılmış olduğu halde bugün hâlâ diridir.

Yakup’un ailesi çevredeki insanların alışkanlıklarını benimseyerek yaşamlarını kirlettiler. Allah’ın Ruh’u Yakup’un içinde gizli olan şeyleri açığa çıkardı. Yabancı ilahları atın dedi. Yakup bu nesneleri toprağa gömdü. İsa Mesih de bizdeki bütün kirli şeyleri alarak çarmıha gerildi ve üçüncü gün dirildi.

Bugün Rab bizden bunu istiyor. Bu sapkın kuşakta Ruh’u öldüren ne alışkanlık varsa Rab İsa Mesih’in adıyla atalım. Bugün içşittiğimiz Rab’bin sözü bizde etkin olsun. İblis gelip bunları aklımızdan çıkarmasın. Meryem Rab’bin sözlerini yüreğinde derin derin saklardı biz de böyle olalım. Rab yüreğimizi, ruhumuzu, düşüncemizi kutsasın. Her birimiz Rab tarafından kutsanmışızdır, buna saygısızlık etmeyelim. Rab sizi bereketlesin.

Dirisu Kilisesi

Adem Baytekin

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın