İsa Mesih Diriliş ve Yaşam Önderimizdir

28 Temmuz 2013

Yuhanna 11: 17-45
İsa Beytanya’ya yaklaşınca Lazar’ın dört gündür mezarda olduğunu öğrendi. Beytanya, Yeruşalim’e on beş ok atımı kadar uzaklıktaydı. Birçok Yahudi, kardeşlerini yitiren Marta’yla Meryem’i avutmaya gelmişti. Marta İsa’nın geldiğini duyunca O’nu karşılamaya çıktı, Meryem ise evde kaldı. Marta İsa’ya, “Ya Rab” dedi, “Burada olsaydın, kardeşim ölmezdi. Şimdi bile, Tanrı’dan ne dilersen Tanrı’nın onu sana vereceğini biliyorum.” İsa, “Kardeşin dirilecektir” dedi. Marta, “Son gün, diriliş günü onun dirileceğini biliyorum” dedi. İsa ona, “Diriliş ve yaşam Ben’im” dedi. “Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır. Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek. Buna iman ediyor musun?” Marta, “Evet, ya Rab” dedi. “Senin, dünyaya gelecek olan Tanrı’nın Oğlu Mesih* olduğuna iman ettim.” Bunu söyledikten sonra gidip kızkardeşi Meryem’i gizlice çağırdı. “Öğretmen burada, seni çağırıyor” dedi. Meryem bunu işitince hemen kalkıp İsa’nın yanına gitti. İsa henüz köye varmamıştı, hâlâ Marta’nın kendisini karşıladığı yerdeydi. Meryem’le birlikte evde bulunan ve kendisini teselli eden Yahudiler, onun hızla kalkıp dışarı çıktığını gördüler. Ağlamak için mezara gittiğini sanarak onu izlediler. Meryem İsa’nın bulunduğu yere vardı. O’nu görünce ayaklarına kapanarak, “Ya Rab” dedi, “Burada olsaydın, kardeşim ölmezdi.” Meryem’in ve onunla gelen Yahudiler’in ağladığını gören İsa’nın ruhunu hüzün kapladı, yüreği sızladı. “Onu nereye koydunuz?” diye sordu. O’na, “Ya Rab, gel gör” dediler. İsa ağladı. Yahudiler, “Bakın, onu ne kadar seviyormuş!” dediler. Ama içlerinden bazıları, “Körün gözlerini açan bu kişi, Lazar’ın ölümünü de önleyemez miydi?” dediler. İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. Mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu. İsa, “Taşı çekin!” dedi. Ölenin kızkardeşi Marta, “Rab, o artık kokmuştur, öleli dört gün oldu” dedi. İsa ona, “Ben sana, ‘İman edersen Tanrı’nın yüceliğini göreceksin’ demedim mi?” dedi. Bunun üzerine taşı çektiler. İsa gözlerini gökyüzüne kaldırarak şöyle dedi: “Baba, beni işittiğin için sana şükrediyorum. Beni her zaman işittiğini biliyordum. Ama bunu, çevrede duran halk için, beni senin gönderdiğine iman etsinler diye söyledim.” Bunları söyledikten sonra yüksek sesle, “Lazar, dışarı çık!” diye bağırdı. Ölü, elleri ayakları sargılarla bağlı, yüzü peşkirle sarılmış olarak dışarı çıktı. İsa oradakilere, “Onu çözün, bırakın gitsin” dedi. O zaman, Meryem’e gelen ve İsa’nın yaptıklarını gören Yahudiler’in birçoğu İsa’ya iman etti.
Bugün tekrar Rab İsa Mesih’in yaşam veren bir hizmetini görüyoruz. Meryem, Marta ve Lazar üç kardeştiler. İsa onları, onlar da İsa’yı çok seviyorlardı. Lazar hasta olduğunda hep akıllarında, yüreklerinde İsa vardı: “O da burada olsa” diyorlardı. Lazar’ın hasta olduğu bir şekilde İsa’nın kulağına ulaştı. İsa bir nedenle gelişini geciktirince Lazar birkaç gün sonra öldü. Meryem ve Marta bu ölümün İsa’yı yücelteceğini, İsa’nın Lazar’ı görkemli bir şekilde dirilteceğini bilmiyorlardı. İsa bir zaman sonra “Kalkın gidelim dostumuz Lazar ölmüştür” dedi. Marta İsa’yı gördüğünde ilk olarak “Ya Rab burada olsaydın kardeşim ölmezdi” dedi. Meryem de aynı şekilde düşünüyordu. Ancak İsa Baba’nın O’nu her zaman işittiğini biliyor. İsa yetkiyle oraya gelmişti. İsa “kardeşin dirilecektir” dediğinde Marta O’na “son günde dirileceğini biliyorum” diye yanıt verdi. Karşılarında duran Mesih’i tam olarak anlamamışlardı. Evet, şifa veriyor, mucizeler yapıyordu, biliyorlardı ama yaşamın kendisi olduğunu anlayamamışlardı. İsa “Bana iman eden kişi ölse de yaşayacaktır” demişti.

İsa tek sözle Lazar’a yaşam verdi. Marta ve Meryem’i seven İsa şimdi sizi de seviyor. Yeter ki O’nun kimliğini anlayalım ve Ona yürekten bağlanalım.

Tanrısal öz, kudret ve yaşam olan İsa Mesih Lazar’ın ölüm acısını yüreğinde duyan insanlarla aynı duyguları paylaşıyordu! İsa hem insanoğludur hem de Tanrı Oğludur. Hem acılarımızı bilen insanoğlu, hem de acılarımızı kaldıran Tanrı Oğul’dur. Lazar mezardan dışarı çıktı ve İsa’nın yaptıklarını gören birçokları O’na iman etti! Onu bir ahlâk hocası olarak görmediler. Gerçek Tanrı Oğlu olarak, gelecek olan Kurtarıcı olarak gördüler. Rab bize sorun yaşatmaya değil, sorunlarımızı çözmeye geldi.

Biz insanlar zaten günaha düşmüş, zaten çaresiz durumdayız. O bize daha fazla yük vermek için gelmedi, bizi kurtarmaya geldi. Bugün yüreğimizi Rab ’bin önüne getirelim. Mesih’e nasıl yaklaşıyoruz? “Bana iman eden ölse de yaşayacaktır” sözüne büyük yelpazeden bakacak olursak, Davut, Musa, İbrahim, Nuh kime iman ettiler? Onlar hep Tanrı’nın vaadine baktılar. Ne vaadiydi bu? Diriliş vaadi. Rab “Ben dirilerin Tanrısıyım” dedi. Musa “Kardeşlerinizin arasından benim gibi kurtarıcı sıfatını taşıyan peygamber çıkacak” dedi. Eski Antlaşma bedensel kurtuluş, Yeni Antlaşma ruhun kurtuluşudur. Davut da hep Tanrı’ya dirileceği ümidiyle bağlamıştır.

İbrahim de aynı şekilde “Tanrı oğlumu diriltecektir” diye düşündü. Rab’bin İshak yerine sağladığı kurban İsa Mesih’i simgeler. Nitekim İsa “babanız İbrahim günümü gördü ve sevindi” demiştir. Kurtuluş umudu, diriliş umudu İsa’dır. İsa şimdi Marta’nın karşısındaydı ve ona ‘diriliş ve yaşam’ önderi olarak konuşuyordu. Mesih’te ölenlerin hepsi dirilecektir. Mesih’e iman edenler ruhen asla ölmeyeceklerdir. Kutsal Ruh’u alan insanlar için Kutsal Kitap’ta ‘öldü’ yerine ‘uyudu’ ifadesi kullanılır. Bizim ruhumuz ölüler diyarına gitmiyor. Meleklerle beraber yaşayanlar diyarına gidiyor. Mesih’te ölenlerin üzerinde ölümün gücü bitmiştir. Rab’de sağlam durursak cennete gideceğiz ve İsa’yla beraber olacağız.. Dünyanın sonunda Nuh tufanında olduğu gibi kapılar kapanacak ve ardından da çok acı bir yargı gelecektir.

Sonsuz yaşam önderi olan İsa Mesih’ Ruhuyla içimizde yaşıyorsa biz sağlam olan gemideyiz demektir. Yeter ki Marta ve Meryem gibi yüreğimiz, ümidimiz O’nda olsun. Unutmayın siz sonsuz yaşamdasınız. Umudunuz İsa’daysa ebediyen yaşayacaksınız. İsa sizleri seviyor. Sizlere sonsuz yaşam vermek için geldi. İmanımızı koruyalım.

Hezekiel 37. bölümde ölü kemiklerin canlandığını okuyoruz. Aslında bu İsa Mesih’in kurtarışını gösteren bir bölümdür. İnsanlar Mesihsiz kuru kemik gibidirler. İsa’ya iman ettiklerinde Tanrı’nın Ruhu onlara girerek onları diriltir. Mesih’in diriliş önderi olmasının tek nedeni Tanrı özü olmasıdır.

1. Krallar 17, 2. Krallar 4’te olduğu gibi ölüleri dirilten peygamberler olmuştur. Ancak dirilttikleri kişiler sonsuza dek dirilmemiş, sonunda tekrar ölmüşlerdir. Oysa hayat önderi İsa Mesih tam diriliştir. Yeşaya “sevinin ve coşun, Tanrı halkını ziyaret etti” demiştir. Bugün tekrar Rab İsa’nın ve gökteki Baba’nın yüreğine acı veren kurtarışla, Mesih’in çarmıhtaki ölümüyle günahlarımız bağışlanmıştır. Oğul da Baba’dan ayrı kaldığı zaman için acılarla yaşadı. Bütün bunlar bize yaşam olsun diye oldu.

İsa Mesih Ruhu’nu Babaya vermeden önce “her şey tamamlandı” dedi. “Artık her şeyi yapıldı, iman eden kurtulacaktır” demek istedi.

Şimdi Rab Marta’nın karşısında durduğu gibi sizin karşınızda durmaktadır. Diriliş ve yaşam benim demektedir. Ona ve sözlerine iman eden kişiye ne mutlu çünkü sonsuzca cennette yaşayacaktır.

Dirisu Kilisesi

Bedri Peker

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın