İsa Mesih’in Mesajı Mezarda Kalmamış Olmasıyla İlgilidir

20 Nisan 2014

İsa Mesih dirildi! Biz de dirildik! Çünkü Mesih dirildiği gibi ona iman eden bizleri de diriltti. Amin.İsa’nın mesajı mezarda kalmamış olmasıyla ilgilidir. Tanrı’yla insan arasındaki barışın mesajıdır.

Gerçeğin bekçisi Rab’dir. Bu nedenle kimse bu gerçeği elimizden alamaz ya da yok edemez. Rab “Ben sevdiklerimi kurtaracağım, dirilteceğim” demiştir. Dünyanın sonuna kadar bizimle olan İsa Mesih bu işin kurucusudur.

Rab diridir. Bugün İsa’nın dirilişini kutluyoruz. Bugün dünyada herkesin bir mezarı var ama İsa Mesih’in yoktur. Çünkü o yaşıyor. Ruhu halkının içinde yaşıyor. Ruhu içinde yaşayanların günahları bağışlanmıştır. İsa onların suçlarının cezasını kaldırmıştır. Kutsal olmaya çağrıldık. Göğe gidince pak giysilerimizle sonsuza dek Rab’le beraber yaşayacağız.

İsa bizler için çarmıha gerilip üç gün sonra dirileceğini çok kereler söylediği halde en yakın öğrencileri bile bunu anlayamadılar.

Luka 24:1-7, 50-53
Kadınlar haftanın ilk günü, sabah çok erkenden, hazırlamış oldukları baharatı alıp mezara gittiler. Taşı mezarın girişinden yuvarlanmış buldular. Ama içeri girince Rab İsa’nın cesedini bulamadılar. Onlar bu durum karşısında şaşırıp kalmışken, şimşek gibi parıldayan giysilere bürünmüş iki kişi yanlarında belirdi. Korkuya kapılan kadınlar başlarını yere eğdiler. Adamlar ise onlara, “Diri olanı neden ölüler arasında arıyorsunuz?” dediler. “O burada yok, dirildi. Daha Celile’deyken size söylediğini anımsayın. İnsanoğlu’nun günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti.” … İsa onları kentin dışına, Beytanya’nın yakınlarına kadar götürdü. Ellerini kaldırarak onları kutsadı. Ve onları kutsarken yanlarından ayrıldı, göğe alındı. Öğrencileri O’na tapındılar ve büyük sevinç içinde Yeruşalim’e döndüler. Sürekli tapınakta bulunuyor, Tanrı’yı övüyorlardı.

İsa dirileceğini daha önceden söylemiş olduğu halde öğrencilerinin yüreklerinde hâlâ kuşku vardı. Gözlerinin önünde yemek yiyerek hayalet olmadığını gösterdi. Onlarla bir süre kaldıktan sonra yine gözlerinin önünde göğe alındı. Rab bize yeni bir yaşam verdi. Kutsal Kitap’taki hiçbir şey hayali değildir. Her olayın tanığı vardır.

Bugün Rab İsa’nın dirilişini kutlarken içimizde büyük bir umut vardır. Çünkü Mesih kendisiyle birlikte bizi de diriltti. Günahın tutsaklığını bütün insanlığın üzerinden aldı. Tanrı’yla insanı barıştırdı. Barıştıracaktır demiyor, barıştırmıştır diyor. Mesih büyük bir iş yapmıştır. Tanrı’nın yüzünü bizden ayıran günah sorununu çözmüş bizi seven Tanrı’yla bizi birleştirmiştir. Biz Tanrı’nın halkı ve sürüsüyüz. Golgota kâsesi acı bir kâseydi ama sonra dünyaya büyük bir sevinç kaynağı oldu.

1.Korintliler 15:1-7
Şimdi, kardeşler, size bildirdiğim, sizin de kabul edip bağlı kaldığınız Müjde’yi anımsatmak istiyorum. Size müjdelediğim söze sımsıkı sarılırsanız, onun aracılığıyla kurtulursunuz. Yoksa boşuna iman etmiş olursunuz. Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi. Kefas’a, sonra Onikiler’e göründü. Daha sonra da beş yüzden çok kardeşe aynı anda göründü. Bunların çoğu hâlâ yaşıyor, bazılarıysa öldüler. Bundan sonra Yakup’a, sonra bütün elçilere, son olarak zamansız doğmuş bir çocuğa benzeyen bana da göründü.

Pavlus İsa’nın dirildiğini görkemle ilan ediyor. Gökte olan bir kraldan ve bu kralın hizmetkârı olduğundan bahsediyor. Mesih’in ölümü dirilişi ve göğe alınışı tanıklarla ve belgelerle ispat edilmiştir. Kutsal Kitap iki ya da üç şahitle her şeyin sabit kılındığını söylüyor. İsa’nın dirilişine beş yüz kişiden fazla kişi şahit olmuştur. Öğrenciler kendisine bizzat dokundular. Hatta Tomas O’na dokunarak iman ettiğinde İsa ona “Ne mutlu görmeden inanana” dedi.

Tüm bu kanıtların dışında Kutsal Ruh’un içimizden verdiği güvenceyle de bu gerçek bizde mühürleniyor. Fiziksel gözlerimizle görmesek de ruhsal gözlerimizle bunu görüyor ve buna iman ediyoruz. Bana iman eden ve söylediklerimi yapanlar benim kardeşlerimdir dedi. Rab’be yücelik olsun.

Bir gün Mesih kurtardığı kardeşleriyle beraber olacak. Hepimiz Benyamin’in Yusuf’a yakın olması gibi İsa’ya yakın olalım. Benyamin sağ el demektir. Yusuf ona beş kat daha fazla pay verdi.

İyi zamanda da sıkıntı zamanında da Rab bizim Rabbimizdir. Hozanna! Rabbi gökte görünce büyük sevinç olacak.

Dirisu Kilisesi

Bedri Peker

Mesh Ediliş Ve Kutsanma

14 Nisan 2014

Rab benim oğullarım ve kızlarım olacaksınız dedi. O’na iman edenler O’nun oğulları ve kızları olarak O’nu yüceltmek üzere mühürlenmiştir. Rab’bin bütün işlerinin zamanı vardır. Rab asla zamansız işlememiştir. Onun bütün işleri mükemmel ve düzenli işler. Bilge Tanrımız ve Babamız her şeyi düşünerek dünyayı yaratmıştır.

Mesh yağı nedir Kutsal Kitap’tan bakalım.

Mısır’dan Çıkış 30: 22- 33
RAB Musa’ya şöyle dedi: “Şu nadide baharatı al: 500 şekel sıvı mür, yarısı kadar, yani 250’şer şekel güzel kokulu tarçın ve kamış, “500 kutsal yerin şekeli hıyarşembe, bir hin de zeytinyağı. Bunlardan ıtriyatçı ustalığıyla güzel kokulu kutsal bir mesh yağı yap. Ona kutsal mesh yağı denecek. Buluşma Çadırı’nı, Levha Sandığı’nı, masayla takımlarını, kandillikle takımlarını, buhur sunağını, yakmalık sunu sunağıyla bütün akımlarını, kazanı ve kazan ayaklığını hep bu yağla meshet. Onları kutsal kıl ki, çok kutsal olsunlar. Onlara değen her şey kutsal sayılacaktır. “Bana kâhin olmaları için Harun’la oğullarını meshedip kutsal kıl. İsrailliler’e de ki, ‘Kuşaklarınız boyunca bu kutsal mesh yağı yalnız benim için kullanılacak. İnsan bedenine dökülmeyecek. Aynı reçeteyle benzeri yapılmayacak. O kutsaldır ve sizin için kutsal olacaktır. Onun benzerini yapan ya da kâhin olmayan birinin üzerine döken herkes halkının arasından atılacaktır.'”

Babamız halkını Mısır’dan çıkardıktan sonra onları denizden geçirerek çöle götürdü. Ondan sonra sonsuza dek Rab’be yücelik veren bir ulus hazırlamaya başladı. Eski Antlaşma’da maddesel şeylere önem verilirdi. Mesh yağı gibi görüp dokunabildiğimiz şeyler ön plandaydı. Bu mesh yağının özel ve derin bir anlamı vardır. Bu mesh yağıyla hizmet eden bütün malzemelerin kutsaması meshedilmesi gerekiyordu. Tanrı’nın tapınağında insan ve Tanrı arasında hizmet edecek özel kişiler gerekiyordu. Böylece kâhinlik Harun’la başladı. Bu özel kişilerin, yani kutsal hizmetçilerin de meshedilmesi gerekiyordu. Kâhinler meshedildikten sonra bu meshin görkemi işleyinceye kadar yedi gün çadırdan çıkmamaları gerekiyordu. Bu bir yasaydı. Bir kâhin mesh yağı olmadan hizmet edemezdi. Bu mesh yağı Tanrı’nın Kutsal Ruhu’nu temsil eder. Bu yüzden buna benzer bir şey yapılamaz. Bunu yapmaya kalkışan kişi mutlaka yargılanır. Bütün bu düzen Rab İsa Mesih’e işaret ederek devam eder. Mezmurlar’a gelelim.

Mezmur 133:1-3
Ne iyi, ne güzeldir, Birlik içinde kardeşçe yaşamak! Başa sürülen değerli yağ gibi, Sakaldan, Harun’un sakalından Kaftanının yakasına dek inen yağ gibi. Hermon Dağı’na yağan çiy Siyon dağlarına yağıyor sanki. Çünkü RAB orada bereketi, Sonsuz yaşamı buyurdu.

Bu iyi yağla Tanrı’nın kâhininin mesh edilmesi gibi, Kutsal Ruhu almış Tanrı’nın çocukları Kutsal Ruhu alarak mesh edilmelidir. Önce Ruhumuzdan başlayarak bütün canımızı ve bedenimizi kaplamalıdır. Allah’ımız kusursuzdur ve halkını da kusursuz olmak üzere seçmiştir. Peki, maddesel mesh yağından sonra kimi işaret etti.

Luka 4:16-21
İsa, büyüdüğü Nasıra Kenti’ne geldiğinde her zamanki gibi Şabat Günü havraya gitti. Kutsal Yazılar’ı okumak üzere ayağa kalkınca O’na Peygamber Yeşaya’nın Kitabı verildi. Kitabı açarak şu sözlerin yazılı olduğu yeri buldu: “Rab’bin Ruhu üzerimdedir. Çünkü O beni yoksullara Müjde’yi iletmek için meshetti. Tutsaklara serbest bırakılacaklarını, Körlere gözlerinin açılacağını duyurmak için, Ezilenleri özgürlüğe kavuşturmak Ve Rab’bin lütuf yılını ilan etmek için Beni gönderdi.” Sonra kitabı kapattı, görevliye geri verip oturdu. Havradakilerin hepsi dikkatle O’na bakıyordu. İsa, “Dinlediğiniz bu Yazı bugün yerine gelmiştir” diye konuşmaya başladı.

Bize sonsuz kurtuluşu sağlayan Tanrı Oğlu bizim için tanıklıkta bulunuyor. İsa Mesih bedende geldi bize kurtuluşu bildirdi. Yahya O’nun için şöyle tanıklık etti:

Yuhanna 1:33-34
Ben O’nu tanımıyordum. Ama suyla vaftiz etmek için beni gönderen, ‘Ruh’un kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh’la vaftiz eden O’dur’ dedi. Ben de gördüm ve ‘Tanrı’nın Oğlu budur’ diye tanıklık ettim.”

İsa Mesih ölümden dirildikten sonra iş mükemmelliğe doğru ilerledi. İsa bedendeyken Ruhu ve bedeni Kutsal Ruhun meshle doluydu.

Elçilerin İşleri. 2:1-3
Pentikost Günü geldiğinde bütün imanlılar bir arada bulunuyordu. Ansızın gökten, güçlü bir rüzgârın esişini andıran bir ses geldi ve bulundukları evi tümüyle doldurdu. Ateşten dillere benzer bir şeylerin dağılıp her birinin üzerine indiğini gördüler.

Burada Babam’ın vaat ettiği, yaşam veren ve bizi mesh eden Kutsal Ruh başımıza konduğu gibi yüreğimizin derinliklerine indi. Ruhumuzu, canımızı ve bedenimizi mesh etti. Eski Antlaşma zamanlarında kralın da mutlaka mesh edilmesi gerekiyordu. Çünkü herkes Tanrı’ya aitti. Hizmet eden de edilen de Rab’be aittir. Bu yüzden hepimiz bir ruhta vaftiz oluk ve aynı sofraya katılıyoruz. Ben Mesih’e, Mesih de bana aittir demektir. Kutsal Ruh’tan doğmuş olan kişi yeniden doğmuştur, mesh edilmiştir.

1.Samuel 10:6-9
RAB’bin Ruhu senin üzerine güçlü bir biçimde inecek. Onlarla birlikte peygamberlikte bulunacak ve başka bir kişiliğe bürüneceksin. Bu belirtiler gerçekleştiğinde, duruma göre gerekeni yap. Çünkü Tanrı seninledir. Şimdi benden önce Gilgal’a git. Yakmalık sunuları sunmak ve esenlik kurbanlarını kesmek için ben de yanına geleceğim. Ancak, ben yanına gelip ne yapacağını bildirene dek yedi gün beklemen gerekecek.”
Saul, Samuel’in yanından ayrılmak üzere ona sırtını döner dönmez, Tanrı ona başka bir kişilik verdi. O gün bütün bu belirtiler gerçekleşti.

Rab söylediği her sözü gerçekleştirdi. Saul’a yeni bir yürek, yeni bir yaşam, yeni bir hizmet, yeni bir yön verdi. Başka bir adam oldu. Tanrı’nın halkını yönetecek cesaret ve bilgelikle doldu. Babanın Kutsal Ruhu’nu almış olan bizlerin içimizde en ufak bir şüphemiz olmamalı. O zaman fakir gibi yaşarız. Babamız her zaman var olandır. Her zaman gözü üzerimizdedir. Maalesef bazı kiliseler hâlâ kâhinlik sisteminden kalan maddesel hizmet devam etmektedir. Mesh yağı, buhur ve benzeri uygulamalar hâlâ devam etmektedir. Oysa Mesh yağı Kutsal Ruh’u temsil eder. Kutsal Ruh geldikten sonra hâlâ mesh yağını kullanmak O’nu önemsememek gibidir. Bize yaşam veren Kutsal Ruh’tur. O’nun gücüyle hastalıkları azarlayabilir, hizmetimizde sadık olabilir ve her şeyi yapabiliriz. Ben de iman hayatıma başladığımdan, yani Kutsal Ruhu aldığımdan beri istisnai durumlar haricinde her zaman kiliseye erken gelmeye, gelen kardeşleri görmeye, ihtiyaç varsa gidermeye gayret ettim. Kardeşlere iyi örnek olmaya çalıştım. Rab iyidir kendisine sadık olana Rab da sadıktır. Biz sadık olmak istediğimizde O bize Kutsal Ruhu’yla bu gücü verecektir. Mesh yağını bugün yüreğimize dökülen Tanrı’nın Kutsal Ruhu’dur.

Harun’u Musa meshetti. Biziyse İsa Mesih meshetti.

1.Yuhanna 2:20,26-27
Sizlerse Kutsal Olan tarafından meshedildiniz; hepiniz bilgilisiniz. Bunları sizi saptırmak isteyenlerle ilgili olarak yazıyorum. Size gelince, O’ndan aldığınız mesh sizde kalır. Kimsenin size bir şey öğretmesine gerek yoktur. O’nun size her şeyi öğreten meshi gerçektir, sahte değildir. Size öğrettiği gibi, Mesih’te yaşayın.

Tanrı’nın Kutsal Ruhu her birimizde etkin bir şekilde işlesin.

Dirisu Kilisesi

Adem Baytekin