İsa Mesih Kurban Kuzusudur

13 Ekim 2013

Bütün esenliğin kaynağı olan Rab İsa Mesih’te size selamet olsun. O yaşam veren Rab’dir. Bize sonsuz yaşam sağlayan Rab’be şükrediyoruz.

Hepimizin bildiği gibi Allah bizim için öz Oğlu’nu kurban olarak verdi. Rab’bin bu değerli Kurban’ı hazırlamasındaki amacı neydi? Kurbanın anlamı Allah’ın bize verdiği değerin, kıymetin, sevginin özüdür. Kurban sevginin bir ürünüdür. Rab bizi sonsuz bir sevgiyle sevdiği için bu kurbanı sağladı.

Romalılar 3:23-26
Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı. İnsanlar İsa Mesih’te olan kurtuluşla, Tanrı’nın lütfuyla, karşılıksız olarak aklanırlar. Tanrı Mesih’i, kanıyla günahları bağışlatan ve imanla benimsenen kurban olarak sundu. Böylece adaletini gösterdi. Çünkü sabredip daha önce işlenmiş günahları cezasız bıraktı. Bunu, adil kalmak ve İsa’ya iman edeni aklamak için şimdiki zamanda kendi adaletini göstermek amacıyla yaptı.

Rab Adem’i kendi kutsal benzeyişinde yarattı. Adem günah nedir bilmiyordu. Rab’bin huzurunda sevinçle duruyordu. Bir süre sonra aldandı ve günah işledi. İyiyi ve kötüyü bilmeye başladığında acı çekti. Rab derin sevgisinden kimsenin helak olmasını istemediğinden Ademle havanın günahını örtsün diye ilk kurbanı kendisi sağladı ve koyun derisiyle onları örttü. Tanrı hiçbir devirde kendini tanıksız bırakmadı. Habil en güzel hayvanlarını Rab’be kurban olarak sunuyordu. Mısırda da Rab halkıyla ilgilendi. Kutsal Kitap boyunca Rab bizimle ilgilenmiş, bizi bırakmamıştır. Peki, günahtan nefret eden Tanrı bizi yok edemez miydi? Elbette edebilirdi ama etmedi çünkü bizi çok sevdi.

Mesih gelene kadar insanları kendi düşkün haline bırakmamak amacıyla, herkesin günlük günahları için kendi gücüne göre hayvanlar kesmesini emretti. Ancak hayvan kanı günahları sadece yüzeysel ve geçici olarak temizler. Önemli olan günahın temelidir. Rab peygamberlerin aracılığıyla kurtuluşun nasıl olması gerektiğini, adaletini, kutsallığını anlattı. Bize günden güne merhamet etti ve sabretti. Bu sayede biz ölmedik ve yaşadık.

Romalılar 6:5-11
Eğer O’nunkine benzer bir ölümde O’nunla birleştiysek, O’nunkine benzer bir dirilişte de O’nunla birleşeceğiz. Artık günaha kölelik etmeyelim diye, günahlı varlığımızın ortadan kaldırılması için eski yaradılışımızın Mesih’le birlikte çarmıha gerildiğini biliriz. Çünkü ölmüş kişi günahtan özgür kılınmıştır. Mesih’le birlikte ölmüşsek, O’nunla birlikte yaşayacağımıza da inanıyoruz. Çünkü Mesih’in ölümden dirilmiş olduğunu ve bir daha ölmeyeceğini, ölümün artık O’nun üzerinde egemenlik sürmeyeceğini biliyoruz. O’nun ölümü günaha karşılık ilk ve son ölüm olmuştur. Sürmekte olduğu yaşamı ise Tanrı için sürmektedir. Siz de böylece kendinizi günah karşısında ölü, Mesih İsa’da Tanrı karşısında diri sayın.

Eğer İsa Mesih’ten gelen iman Kutsamasını kendimize yaşam edindiysek O’nun ( İsa Mesih’in ) dirildiği gibi biz de dirileceğiz. Mesih İsa’nın ruhundan doğmuş, O’nun Kutsal Ruhu ’nu almış olan kişinin Mesih’in gelişinde bir göz kırpmasıyla dönüştürüleceğine ve sonsuza dek O’nun yanında teselli edileceğine iman ediyoruz.

İki tür kurban vardır: Birincisi Allah’ın kurbanı, ikincisi insanların kurbanı. İçinde yaşadığımız toplumdaki Ademden gelen sevgili kardeşlerimiz bir yerden emir aldılar ve bu emir uyarınca kendi emek ve cabaları ile Tanrı’ya makbul olmaya çalışınca sürçtüler. Tanrı’nın lütfundan uzaklaştılar. Tanrı bilgisiyle yaşamadıkları için yanlış şeyler, yanlış yollar seçtiler ve Tanrı’yı üzdüler.

Kutsal Kitabımız insan sözü değil tanrısal sözdür. Rab ’bin Ruhu peygamberlerin içine bizzat girerek bu sözleri yazılmıştır, insan sözü değildir.

Habil’den sonra insanlar bilmedikleri ilahlara kurbanlar kesmeye başladılar. İnsanlar buradan putlara tapmaya, oradan da bağışlanmak için ilk oğullarını kurban etmeye kadar gittiler. İnsanlar Rab’den uzaklaştıkça Tanrı’nın gözünde daha iğrenç, iyice alçak şeyler yapmaya başladılar. Çünkü Rab’bin yüceliğinden nefret ettiler. Levililer 18’de bunlara bazı örnekler görebiliriz. Rab en günahkâr insandan bile nefret etmez ama ondaki günahtan nefret eder.

Yuhanna 3:16-19
“Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun. Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi. O’na iman eden yargılanmaz, iman etmeyen ise zaten yargılanmıştır. Çünkü Tanrı’nın biricik Oğlu’nun adına iman etmemiştir. Yargı da şudur: Dünyaya ışık geldi, ama insanlar ışık yerine karanlığı sevdiler. Çünkü yaptıkları işler kötüydü.

İsa Mesih Dünyanın günahını kaldırmak için kurban olmadan önce Rab Yahya peygambere kadar insanların tövbeleri için hayvan kanı geçerliliğini kabul etti. Ancak hayvan kanı insan günahını asla ortadan kaldıramazdı yalnızca yüzeysel olarak örtüyordu. Bu uygulama Rab’bin yasası uyarınca yapılıyordu. Bu yasa İbrahim’den itibaren başladı. Bu yasaya uygun olmayan şekilde sunulan bütün kurbanlar aslında cinlere sunulmaktadır.

Oysa kurbanın anlamı canımızın fidyesi demektir. Hiçbir hayvan kurbanı asla insandaki bir yalanı bile silemez. Allah’ın Kutsalı İsa Mesih’e iman edense günahın kudretinden sonsuza dek kurtulur. Gerçek kurban budur. Yani İsa Mesih’tir. Mesih’in kanı her günahımızı temizler.

1.Korintliler 10:14-21
Bu nedenle, sevgili kardeşlerim, putperestlikten kaçının.Aklı başında insanlarla konuşur gibi konuşuyorum. Söylediklerimi kendiniz tartın. Tanrı’ya şükrettiğimiz şükran kâsesiyle Mesih’in kanına paydaş olmuyor muyuz? Bölüp yediğimiz ekmekle Mesih’in bedenine paydaş olmuyor muyuz? Ekmek bir olduğu gibi, biz de çok olduğumuz halde bir bedeniz. Çünkü hepimiz bir ekmeği paylaşıyoruz. İsrail halkına bakın; kurban etini yiyenler sunağa paydaş değil midir? Öyleyse ne demek istiyorum? Puta sunulan kurban etinin bir özelliği mi var? Ya da putun bir önemi mi var? Hayır, yok! Dediğim şu: Putperestler kurbanlarını Tanrı’ya değil, cinlere sunuyorlar. Cinlerle paydaş olmanızı istemem. Hem Rab’bin, hem cinlerin kâsesinden içemezsiniz; hem Rab’bin, hem cinlerin sofrasına ortak olamazsınız.

Bunları söyleyen Pavlus’un ağzından Kutsal Ruh’tur. Rab İsa Mesih’te tek Allah’ımız vardır ve biz O’ndan başkasını tanımıyoruz.

Şunu hatırlatmak istiyorum. Biz kimseden farklı ya da üstün değiliz. Rab’bin lütfu sayesinde bu bilgilere sahibiz. Biz diğer dindeki kardeşlerimizi yargılamıyoruz çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar. Ancak böyle kurbanlar Mesih karşıtıdır. Kelam neden beden aldı? Günahlarımızın Mesih’in çarmıhtaki ölümü sayesinde ödenip, Baba’nın ilahi doğasına aşılanalım diye.

Elçilerin İşleri 17:23-24
Ben çevrede dolaşırken, tapındığınız yerleri incelerken üzerinde, BİLİNMEYEN TANRI’YA diye yazılmış bir sunağa bile rastladım. Sizin bilmeden tapındığınız bu Tanrı’yı ben size tanıtayım. Dünyayı ve içindekilerin tümünü yaratan, yerin ve göğün Rabbi olan Tanrı, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz.

Komşularınız size böyle bir kurban eti sunarlarsa onlara sevgiyle bilgilendirin. Sevgi her şeye katlanır. Belki Rab onlara konuşur.

Efesliler 1:3-8
Bizi Mesih’te her ruhsal kutsamayla göksel yerlerde kutsamış olan Rabbimiz İsa Mesih’in Babası Tanrı’ya övgüler olsun. O kendi önünde sevgide kutsal ve kusursuz olmamız için dünyanın kuruluşundan önce bizi Mesih’te seçti. Kendi isteği ve iyi amacı uyarınca İsa Mesih aracılığıyla kendisine oğullar olalım diye bizi önceden belirledi. Öyle ki, sevgili Oğlu’nda bize bağışladığı yüce lütfu övülsün. Tam bir bilgelik ve anlayışla üzerimize yağdırdığı lütfunun zenginliği sayesinde Mesih’in kanı aracılığıyla Mesih’te kurtuluşa, suçlarımızın bağışlanmasına kavuştuk.

Sevgi haksızlığa sevinmez. Her günah Tanrı’ya karşı bir haksızlıktır. Mesih sevgilimiz olsun. Baba bize biricik Oğlu’nu verdi biz de O’nu sevelim. Rab’bin kilisesi olarak Kutsal Tanrı tarafından seçilmiş ve çağrılmış bir halkız. Bunun değerini bilelim. Rab sizi bereketlesin ve kutsasın.

Dirisu Kilisesi

Adem Baytekin

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın