Tanrı’nın Varlığı Nasıldır?

Tanrı’yı kim yarattı?
Bazı insanlar, ‘Tanrı yoktur, çünkü O’nu göremiyoruz’ diyorlar. Günlük hayatta göremediğimiz, fakat varlıklarından şüphe etmediğimiz şeyler de var.
Rüzgârı göremiyoruz, ama esince var olduğunu anlıyoruz. Çünkü ipteki çamaşırları nasıl savurduğunu, ağaçtaki yaprakları nasıl kıpırdattığını görebiliyoruz.
Elektriği göremiyoruz. Ama düğmeye basıp ışığı açtığımızda varlığını görebiliyoruz.
Havayı göremiyoruz. Ama var olduğunu biliyoruz, çünkü onsuz bir dakika bile yaşayamayız.
Sevgiyi de göremiyoruz. Ama bize değer veren insanlarda bunun var olduğunu biliyoruz.
Tanrı’yı göremiyoruz. Ama var olduğunu, etrafımızdaki olağanüstü dünyadan anlayabiliyoruz. Yaşam, güzellikler, renkler ve gözle görülemeyecek kadar küçük böceklerle tasarlanmış o uçsuz bucaksız sonsuz kâinatla dolu.
Olaylar şans eseri olmuyor. Örneğin, kelimeler öyle havada uçuşup sonra da kendi kendilerine düzgün cümleler oluşturarak bir kitap haline gelemezler. Bir anlam kazanabilmesi için her şeyi bir araya toplayıp birleştirecek birine ihtiyaç vardır. Yani bir kitabın yazarı olmak zorunda ki tüm bunlar gerçekleşebilsin. Bir tablonun gerçekleşmesi için bir ressama ihtiyaç var. Binayı tasarlayan bir mimar gerekli.
Dünyamız için de bunlar geçerli. Her şey bir şans eseri oluşmadı. Biri planladı ve her şeyi bir araya getirdi. Bu büyük tasarımcı, mimar, yaratıcı Allah’tır.
Tanrı, o büyük ve muhteşem yaratıcıya verdiğimiz addır. O, tüm evreni yaratan ve hayat veren tek varlıktır.
Zaman içinde yaşıyoruz, öyleyse bir başlangıcımız – doğumumuz – ve bir sonumuz – ölümümüz – olmalı. Biz böyle olduğumuz için Tanrı’nın da böyle olması gerektiğini düşünüyoruz.
Ama O farklı. İncil bize Tanrı’nın ne bir başlangıcı ne de bir sonu olduğundan söz ediyor. O, bizim gibi günler, haftalar, aylar veya yıllar gibi zaman birimleriyle sınırlanmamıştır.
Eğer biri Tanrı’yı yaratmış olsaydı, o varlık Tanrı’dan üstün olmalıdır. Ama Tanrı her şeye gücü yeten tek varlıktır. Peki, o zaman Tanrı’yı kim yarattı? Cevap: hiç kimse.
Uzayı düşünün. Ne başlangıcı ne de sonu var. Tanrı sonsuzdur. O’nun ne bir başlangıcı ne de bir sonu var. O küçük beyinlerimizin kapasitesini aşan bir büyüklüğe sahiptir.

Durmadan değişen bir dünyada yaşıyoruz. Moda değişiyor, politikacılar yükselip düşüyor, müzikte ve sporda adını duyurabilmiş starlar bir yıl liste başındalar, sonraki yıl ise çoktan unutulmuşlar.
Biz de değişiyoruz. Arkadaşlıklarımız, huylarımız ve bedenlerimiz… Tanrı hiç bir zaman değişmez. O’nun sevgisi ve bize verdiği değer hiçbir zaman değişmez. O bizi bir gün sevip diğer gün terk etmiyor. Bizi bırakmayacağına güvenebiliriz.
Tanrı’yı hiç kimse yaratmadı. O hep vardı. Hiç değişmez ve hiç bir zaman ne yaşlanır ne de gücünü yitirir.
Bir kitabı veya müzik parçasını inceleyip besteci veya yazar hakkında bilgi edinebiliriz.
Yaşadığımız dünyaya bakarsak onun yaratıcısıyla ilgili ipuçları toplamamız mümkündür. Yaratıcının renkleri ve güzellikleri sevdiğini görebiliriz. Küçük bir ayrıntıya bile ne kadar önem verdiğini anlayabiliriz. O olağanüstü bir mühendis ve mimardır İnsan vücudu onun başyapıtıdır.
Dağların büyüklüğü, denizlerin gücü ve uzayın sonsuzluğu, her şeye gücü yeten Tanrı hakkında bize bir şeyler anlatır.
Ama Tanrı nasıldır? O’nu tanıyabilmemiz için O’nun kendini göstermesi gereklidir. O’nun nasıl olduğunu İncil’den anlayabiliriz. İncil, ‘Tanrı Ruh’tur’ diyor. Fakat bu ne demek?
Dünyada yaşayabilmemiz için bir bedene ihtiyacımız vardır. Bir balığın suda yaşayabilmesi için özel bir yapısı vardır. Tanrı ise her yerdedir. Bu yüzden O Ruh’tur.
Bu, Tanrı’nın korkunç bir hayalet olduğu anlamına gelmez. O’nun bir iradesi ve beyni vardır. Her yerdedir. Her şeyi görür ve olan biten her şeyi bilir. Bizi sever, yönlendirir ve korur. Bizim anlayamayacağımız kadar olağanüstü ve büyüktür.
Bu nedenle bizim anlayabileceğimiz biçimde bir insan bedeninde dünyaya gelip kendini gösterdi. Annesi Meryem’di.
Aynı bizim gibi doğdu, fakat farklıydı.
İsa tamamen insandı, fakat aynı zamanda tamamen Tanrı’ydı. O normal bir insandı, ama aynı zamanda Tanrı’ydı, aramızda yaşayan Tanrı…
İnsan bedeni alıp aramızda yaşadığı içim ne tür sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu bilir.
Tanrı olduğu için bize yardım eder. İsa, “Beni görmüş olan Babayı görmüştür” dedi.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın