Adem Baytekin
Gerçek Hristiyanlığın ne kadar harika olduğunu anlayan Âdem Bey:
Sevincim ve içimde olan sevgi müthişti ve insanları derinden sevmeye başladım. Yüreğimde kime karşı bir acılık varsa, Kutsal Rab Tanrı’nın önünde, Mesih İsa’nın adında bağışladım o zaman, gerçek Hristiyanlığın ne kadar güzel olduğunu anladım.
Selam
Ben Âdem Baytekin,
Güney doğunun Siirt Pervari ilçesinin TAŞ dibek köyünde Hristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldim. Sekiz yaşlarımdayken Dentas denilen ve babamın doğup büyüdüğü köye ailece yerleştik.
Hristiyan geleneklerine göre yaşıyorduk fakat Tanrı’nın Kutsal Ruhundan yeniden doğmanın ne olduğunu bilmiyorduk ve İsa Mesih’te, dirilip yeni insan olmamız hakkında bilgimiz yoktu. Yalnız şu bilgiye sahiptik;
- İsa Mesih’in Rab ve Kurtarıcı olduğunu,
- Bizim için ölüp dirildiğini,
- Babanın sağında bizim için şefaat etmekte olduğunu,
- Ve tekrar gelip bizi yanına alacağını,
- Ve O’ndan başka Kurtarıcı olmadığını,
- Tanrı’nın Nuru olduğunu,
- Yalan söylememeyi,
- Yüreğimizin temiz olmasını,
- İnsanları ikna etmek için hiç yemin etmemeyi, Sadece inancınız olsun demeyi
- Elli günlük orucu, Yani Perhizi tutup, her zaman ezberlediğimiz aynı duaları ederdik
Fakat gerçek ve Kutsal olan Hristiyanlığı tam olarak bilmiyorduk, öğrendiğimiz bilgiler ebedi yaşama sahip olmamız için yeterli değildi. Rab İsa aracılığı ile Tanrının lütfuna kavuşmamız için İncilin ışığına gereksinimimiz vardı.
Ben, her zaman Rab’ den korkardım. Günah işlediğimde, kendi kendime derdim: “Keşke yer açılsa da, Yok olaydım” çünkü Rab ’be karşı çok utanırdım.
Bu nedenle hem insanlar önünde, hem Rab ’bin önünde temiz yüreğim olmasını isterdim. Her zaman Hristiyanlığa karşı, derin bir özlemim vardı, böylece ben, on altı yaşına geldim.
Evlendiğim eşim Hediye Hanım da benimle aynı yaştaydı. Yani 16 yaşındaydı.
On dokuz yaşıma kadar köyümüzde kaldık ve bu süreç içinde, iki çocuğumuz oldu. Bir erkek ve bir kızımız oldu.
Bu çevrede kaldığım sürece, temiz ve mutlu bir hayat yaşayamam diye düşündüm ve öylece kalktım, elimdeki hayvanları ve o senenin içinde gelen tahılları satışa çıkardım. Rab hemen müşteri karşıma çıkardı ve iyi parayla satıldı. Tarlalarımızı, bağlarımızı ve evlerimizi kimse almadı. Hepsini olduğu gibi bırakıp köyden çıktık.
Ailemi alıp Mersin’e yerleştim. Orada Katolik bir cemaat vardı. Onlara zaman zaman gidiyordum. Bir gün Papaz sordu, tövbe etmek isteyen varsa şu yana gelsin.
Ben de gösterdiği yere gittim. Bir kaç soru sordu : “şunu yaptın mı? Şunu işledin mi?” ben de “hayır “diye cevap verdim. Ve bu cevap gerçek dışı bir cevaptı. Papaz “tamam” dedi ve “Tanrı seni Kutsasın”.
Ben de böylece tövbe etmiş olarak evime gittim. Tövbem iki gün sürmedi ve eski yaşantıma devam ettim. Çünkü değişmedim.
1969 yılın da Askere gideceğim için ailemi alıp Mardin ilinin Midyat ilçesine evimi taşıdım çünkü orda Hristiyanlar çok olduğu için ailem için güvenli bir yerdir diye düşündüm.
Ve oradan askere gidip döndüm. Midyat’ta askere gitmeden önce tanıştığım yüreği tatlı ve temiz olan bir arkadaşım vardı.
Ben asker iken o sırada İstanbul’a göç etmişti. Ben askerlikten döndüm ve onun yanına geldim. Onu görünce ilk gördüğümden daha da hoş olmuştu ve onun evinde dua toplantıları oluyordu.
Ben de katılmaya başladım. O kardeş o kadar mutlu idi ki saatlerce bana İsa Mesih’ten anlatır ve yorulmazdı. Bir gün ona, ”bana bir İncil bulabilir misin?” diye sordum. Ve o da “tamam” dedi.
Yanında Matta bölümü vardı onu bana verdi. Bu sırada sağ olsun onun çok değerli bir abisi vardı. Bana bir matbaada iş buldu ve geceleri de iş yerinde yatardım. İncili aldım ve okumaya başladım. Okurken yüreğimin ne kadar bozuk olduğunu gördüm.
Yeremya Peygamber’de yazıldığı gibi:
Yürek her şeyden daha aldatıcıdır, iyileşmez,
Onu kim anlayabilir?
«Ben RAB, herkesi davranışlarına,
Yaptıklarının sonucuna göre ödüllendirmek için
Yüreği yoklar, düşünceyi denerim.»
Yeremya17:9-10
Ve akşamleyin üzerinde yattığım ranzaya çıktım, dizlerim üzerine geldim. Yüreğimden nasıl geldiyse Rab İsa Mesih’in adında, hayatımda işlediğim bütün günahlarımı bağışlasın diye dua ettim. Ve daha fazla dua isteği geldi.
Dua ettikçe yüreğime bol sevinç akmaya başladı ve gece saat on birlere kadar sürdü.
Öğleki yüreğim ve canım Yaşayan Tanrı’nın Teselli veren Kutsal Ruhuyla ve Mesh ediliş ’in sevinci ile doldurdu.
Ondan sonra yatağıma uzanıp yattım. Sabahleyin uyandığımda, bütün yaşamımın değişmiş olduğunu gördüm. Bu ne harika bir şey.
Sevincim ve içimde olan sevgi müthişti ve insanları derinden sevmeye başladım. Yüreğimde kime karşı bir acılık varsa, Kutsal Rab Tanrı’nın önünde, Mesih İsa’nın adında bağışladım.
O zaman, gerçek Hristiyanlığın ne kadar güzel olduğunu anladım.
Ve daha sonra Rab eşimin yüreğine de dokundu Kutsal Ruhuyla onu ziyaret etti, onun da yüreği değişti Oda Kutsal Ruhtan yeniden doğdu ve Rabin sevinci ile şimdi ebedi hayat ümidine sahiptir.
Ve Tanrım bize çok sağlıklı oğullar ve kızlar verdi. Onların geçimi için bana iyi bir iş sağladı ve bütün aile olarak Rab ’bin topluluğu içinde devam ettik.
Elimden geldiğince, Rab ‘bin sözü ile onları eğitmeye çalıştım ve şimdi onları yüreklerine ekilmiş olan Tanrı’nın diri sözüne emanet ettim.
Ve Kutsal Tanrı’nın Mesih’te ki lütfu sayesinde çürümez, lekesiz ve solmaz diri bir umuda sahibim.
Ben bu Tanrı’nın Vaadine sahip olarak, Kutsal İncil’in dediği gibi ben de isterim ki, bütün insanlar bu Yüce Lütfa sahip olsunlar. Mesih’in yüreğime koyduğu sevgi ölçüsüne göre, her insanı seviyorum. Çünkü Tanrı Sevgidir.
Ve şimdi arzum şudur, bütün insanların günahtan kurtulmalarını ve Diri Tanrı’yı tanımalarını istiyorum.
Böyle yapmak iyidir ve Kurtarıcımız Tanrı’yı hoşnut eder. O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister. Çünkü tek Tanrı ve Tanrı’yla insanlar arasında tek aracı vardır. O da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa’dır. Uygun zamanda verilen tanıklık budur.
İncil. Timoteos 2:1 -5 ‘ te yazıldığı gibi.
Şimdi eşim Hediye hanımla birlikte İstanbul’da incili bir kilisede gönüllü olarak Rabbe hizmet etmekteyiz. Rab İsa Mesih’ten dilerim ki, bu tanıklığım size bereket olsun.
Diri Tanrı’nın Lütfunda esen kalın.
Adem Baytekin
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!