İsa Mesih’in Gerçek Öğrencileri

16 Şubat 2014

Bugün Kutsal Ruh bizi bereketle’ meye devam ediyor. Gerçek şifa gerçek huzur bize İsa’dan gelir. Merhemin yarayı yumuşatması gibi, İsa yaralarımızı iyileştirir, hatta bize tam şifa verir.

Bu gün İsa’nın gerçek öğrencisi olmak ne demektir. Bunun üzerine biraz durmaya çalışacağım.

Matta 5: 13-16
“Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz. “Dünyanın ışığı sizsiniz. Tepeye kurulan kent gizlenemez. Kimse kandil yakıp tahıl ölçeğinin altına koymaz. Tersine, kandilliğe koyar; evdekilerin hepsine ışık sağlar. Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler!”

Tanrı sözüne baktığımızda İsa’nın bizleri öğrencileri olarak yetiştirdiğini anlıyoruz. İsa bizi sadece kurtarıp öylece bırakmak için gelmedi, aynı zamanda öğrencileri yapmak için de geldi. Hristiyan kişi İsa’nın istediği gibi yaşayan kişidir. Hamdolsun İsa bizi kurtardı, bizi Tanrı çocukları yaptı, bizi kutsadı ama artık bize ruhunu veren Tanrı bizden O’nun gibi yaşamamızı istiyor. Gerçek bir mesihçi olmamız gerekiyor. İnsanlar bize bakıp İsa’nın karakterini görmelidir ki İsa’ya gelsinler. Sorumluluğumuz çok büyüktür aslında.

Matta 5:20
Size şunu söyleyeyim: Doğruluğunuz din bilginleriyle Ferisiler’inkini aşmadıkça, Göklerin Egemenliği’ne asla giremezsiniz!”

Biz iman ettikten sonra dünya bizi tekrar çekmeye çalışıyor. Kurtuluyoruz ama dikkat etmezsek yeniden bedenimizin günah arzularına döne biliriz. Rab ’bin bizi getirdiği ideal halden çıkıp eski Adem’e ( eski kişiliğimize ) hizmet etme tehlikesi var.

Matta 5:13
Yeryüzünün tuzu sizsiniz. Ama tuz tadını yitirirse, bir daha ona nasıl tuz tadı verilebilir? Artık dışarı atılıp ayak altında çiğnenmekten başka işe yaramaz.

Tuzsuz yemek hastane yemeği gibidir. Tadı yoktur, tatmin edici değildir. Bunun gibi insanın hayatı çöl gibidir ama siz Mesih’in karakterini yansıttığınızda dünyaya tat veriyorsunuz. Yeryüzünde Tanrı’nın istediği bir tat yok. En iyi haliyle bile tuzsuz ve tatsız bir dünya. . Ama sizin davranışlarınız, hayatınız dünyaya tat veriyor.

İsa sadece dostlarının yanına mı gitti, günahkârların yanına da gitmedi mi? İsa onların yanına gidip onlara tat verdi. Kendimize Hristiyan olmayalım. Dünyaya Hristiyan olalım. Eğer tadımızı yitirirsek yersel insanlardan farksız oluruz. O’nun ilkeleri yüreğimizde yaşasın. Eğer Mesih’i Rab olarak kabul edip onun ilkelerinde yürümezsek tadımızı yitiririz. Tadınızı yitirmeyin. Kutsal Ruh ’un koyduğu ilkeler yüreğimizde yaşasın.

Dincilik anlamında demiyorum, asla kendi çabamızla değil ama Kutsal Ruh’u dinleyerek. Tanrı sözünü okuyup gelişerek Mesih’in karakterini yaşamalıyız ve bunun için çağırırdık.

Dağdaki vaaz bizim tutmamız gereken ilkelerdir. Rab bizde bu konuda arzu uyandırsın. İsa’nın ismine leke gelmesin. Bizim davranışlarımız, hayatımız İsa’nın ismine leke de getirebilir, yücelik de getirebilir. Bu ilkeleri uygularsak İsa’nın adı yücelecektir. Uygulamazsak adına leke gelecektir.

Bu ilkelere uymak hem kolay hem zordur. Kutsal Ruh’u dinlersek, O’na kulak verirsek O bizi yönlendirir ve İsa’nın söylediklerini yapan öğrencileri oluruz. Güç alır zorlukları yeneriz. Ancak bunları kendi başımıza yapmaya kalkarsak zorlanır üstelik başarısız oluruz. Esenliğimiz de olmaz. Tanrı’nın söylediklerini yapmadığımızdan hem Kutsal Ruh’u üzeriz, hem Tanrı’dan bereket alamayız, hem de O’nun adını yüceltemeyiz. Rab’bin adı Kutsal Ruh’un bizi yönlendirdiği iyi işlerle yüceltilir.

Matta 5:16
Sizin ışığınız insanların önünde öyle parlasın ki, iyi işlerinizi görerek göklerdeki Babanız’ı yüceltsinler!”

Bunlar hangi işlerdir. Kutsal Kitap’ta açıktır. Matta 5 bölümden 7 bölüme kadar yazılan Mesih’in ilkeleridir. Pavlus ve Peru’sun mektuplardaki nasihatları’dır.

Dünyanın ışığı olarak İsa Mesih bizi seçti. Dünyada Mesih’e inanlardan başka kimsede ışık yoktur. Kilise dünyanın ışığıdır. Gerçek ışık gökten Kutsal Ruh aracılığıyla içimizde yaşıyor. Öyleyse Kutsal Ruh’u dinleyelim ki ışığımız parlasın. Rab bize yüreğimizi göstersin ve günahlarımızı itiraf edelim. İçimizde hiç ışık yok diyemeyiz ama biz davranışlarımızla söndürmemeye gayret edelim. Hata yaparsak itiraf edelim.

Matta bölümündeki kısa bir ilkeden söz edelim;

Matta 5:21-26
“Atalarımıza, ‘Adam öldürmeyeceksin. Öldüren yargılanacak’ dendiğini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, kardeşine öfkelenen herkes yargılanacaktır. Kim kardeşine aşağılayıcı bir söz söylerse, Yüksek Kurul’da yargılanacaktır. Kim kardeşine ahmak derse, cehennem ateşini hak edecektir. Bu yüzden, sunakta adak sunarken kardeşinin sana karşı bir şikâyeti olduğunu anımsarsan, adağını orada, sunağın önünde bırak, git önce kardeşinle barış; sonra gelip adağını sun. Senden davacı olanla daha yoldayken çabucak anlaş. Yoksa o seni yargıca, yargıç da gardiyana teslim edebilir; sonunda da hapse atılabilirsin. Sana doğrusunu söyleyeyim, borcunun son kuruşunu ödemeden oradan asla çıkamazsın.”

Görüyoruz ki ruhsal kurallar vardır. Bunlara uymazsak sonuçları vardır. İsa’nın “Kardeş ”ten söz ettiğine dikkat edin. Dağdaki vaaz sırf biz imanlılar içindir. Burada dünyada yaşayan insanı için konuşmuyor. Kuşkusuz yersel insanlarla da iyi geçinmeliyiz ancak Mesih’teki kardeşimizle küs kalma onları aşağılama gibi bir lüksümüz hiç yoktur. Böylesi bir durumda ruhumuz huzur bulmaz. Bazen günahımızı Tanrı’ya itiraf etsek de yeterli olmaz. Kendisine zarar verdiğimiz kardeşimize de itiraf etmemiz gerekir. İmanlı olabiliriz bu ayrı bir konudur ama İsa’nın öğrencisi olmak onun sözlerini dinlemektir.

İsa Mesih usta öğretmendir. İsa’nın gerçek öğrencileri canla başla ondan öğrenmeye çalışmalıdır. Yoksa sonumuz okula boşuna gidip gelen, dersleri dinlemeyen tembel öğrencinin gibi olur. Böyleleri sınıfları çift dikiş geçer ve sonunda hiçbir işte dikiş tutturamazlar. Çünkü okula öylesine gitmişlerdir, bir şeyler öğrenmek için gayret etmemişlerdir.

Öğretmenimiz olan İsa Mesihe kulak verelim. O’na şükrolsun ki içimizde yaşıyor. İsa dünyanın ışığı sizsiniz derken Kutsal Ruh sizi içinizden yönlendirecektir demek istedi. Kutsal Ruh bize O’nun ilkelerini tutma gücü de verir.

Türkiye’de ışığa muhtaç insan çok var. Rab bizi bunlar için kullansın. Kutsal Ruh bizi sadece gülüp eğlenmemiz için içimize gelmedi, bize elem zamanında güç vermek için de geldi. Kutsal Ruh içimizdeyse ruhumuz kısmen gökte demektir. Bir gün ebediyen cennette, Rab’le yüz yüze yaşayacağız. Şimdiden burada kutsallıkta antrenman yapıyoruz. Oraya gittiğimize tam kutsal kılınacağız. Rab bizi o güne dek korusun.

Dirisu Kilisesi

Bedri Peker

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın